İki Otomobil Tutkunu Rakibin, Kafa Kafaya Vererek Temellerini Attığı Mercedes-Benz'in Kuruluş Hikâyesi

Mercedes-Benz, iki isme ait iki farklı şirketin birleşmesi sonucu kurulmuş kuvvetlü bir otomotiv ve motor markasıdır. Bu ikilinin kafa kafaya vererek ortaya çıkardığı markanın kuruluş hikâyesi ise bir o kadar ilgi çekicidir.

İlk etapta hayatlarına ayrı ayrı devam eden iki şirket, bazı sebeplerden dolayı birleşerek kuvvetlü bir isim hâline gelmeyi başarmıştır.

Gelin, Mercedes-Benz’in bugünlere nasıl geldiğine bakalım.

Mercedes-Benz Markasının temelleri, 1800’lerde otomobilin icat edilmesinden oldukça kısa bir süre sonra atılmıştı.

Bir taraftan Karl Benz, 1883’te Almanya’nın Mannheim kentinde Benz&Cie şirketini, diğer tarafta Gottlieb Daimler ise 1890’da Cannstatt’ta Daimler-Motoren-Gesellschaft (DMG) şirketini kurmuştu.

Bu ikili, birbirinden bağımsız bir şekilde motorlu karayolu taşımacılığının temellerini atmıştı. Onlar, tüm varlıklarını kurdukları bu şirketlere yatırdı ve ürünlerinin herkes tarafından tanınmasını sağlamak için kendi soyadları olan Benz ve Daimler’i marka adı olarak kullanmaya başladı.

Benz, marka olarak uzun süre varlığını korudu.

fakat Daimler-Motoren-Gesellschaft (DMG), 1900’lerin başında Mercedes adlı yepyeni bir marka ile ortaya çıktı. Mercedes markasına ait ilk otomobil ise Emil Jellinek isminde, otomobil yarışlarına tutkun bir iş adamının isteği üzerine üretildi.

Aynı zamanda Mercedes, Emil Jellinek’in kızının ismiydi ve zarafet manasına geliyordu. İlk Daimler yapımı aracını 1897’de satın alan iş adamı, bu aracın pazarlamasını yapmaya başladı ve bu otomobille yarışlara katıldı.

Yarışlara Mercedes adıyla katılan Jellinek, DMG’nin baş mühendisi Wilhelm Maybach’dan güvenli, hafif ve hızlı bir otomobil tasarlamasını istedi. tekrar Jellinek’in bu yeni otomobil ile yarış alanlarında imza attığı başarılar, markanın tanınmasına büyük katkı sağladı.

Böylece Mercedes, Eylül 1902’de resmi kayıtlara geçti.

DMG’nin artık başarılı bir marka ismi vardı fakat hâlâ bir logusu yoktu. Şirketin kurucusu Gottlieb Daimler, bir kartpostalın üzerindeki yıldız amblemini kendi evinin çatısına koymuş ve eşine, bu yıldızın günün birinde başarılarını ve gücünü arttıracağını söylemişti.

Yıllar sonra üç köşeli yıldız amblemi, ticari marka logosu olarak tescil edildi. Bu yıldız Daimler’in “karada, havada ve suda” motorlu araçlar hedefini simgeliyordu. Ayrıca I. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle DMG ve Benz birleşmeye karar verdi.

Böylece DMG’nin dünyada ünlü üç köşeli yıldızı ve Mercedes markası, bir o kadar ünlü Benz ticari adını arkasına alarak yoluna devam etti. O günlerden bu günlere Mercedes- Benz, bulunduğu her yerde kaliteyi, güvenliği ve konforu temsil etmeyi sürdürüyor.

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: